DİĞER
"Otobiyografiler, münferit onlarca olayın birbirine bağlanarak, yazan öznenin merkezîliğinde bir mantıksal bütün teşkil edecek şekilde kurgulandığı metinlerdir. Ama kurgu olmaları, tarihçi için güvenilmez fanteziler oldukları anlamına gelmez. Kurgulanmanın mantığını anladığımız ve akılda tuttuğumuz sürece pekâlâ kıymetli kaynaklar teşkil edebilirler."
"Sanatçı, hayranı olduğu yazar Johann Wolfgang von Goethe ile adeta bir ruh eşliği kurar. Belki de bu, ikisinin de aynı acıyı çekmesiyle bağlantılıdır. 1774 yılında yayınlanan Genç Werther’in Acıları romanıyla Goethe hem kendi hem de yakın çevresindeki hüzünlü aşklara cümlelerle can verirken, Cornell 1966 yılında yaptığı Genç Werther’in Acıları kolajında aynı derin acıyı çektiğini anlatır."
"We certainly have no issue with discussing the content and arguments of our review, or indeed of Mikhail’s book. We in fact welcome this opportunity to expand on our critique of the book rather than dwell on the curious set of personal attacks."
"Gayet açık ki Alan Mikhail sadece yöneticilerin ve seçkin kahramanların 'tarihi yaptığını' varsayan modası geçmiş bir 'büyük adam' tarihçiliğini çok kaba bir şekilde hâlâ uyguluyor. Böylece kahramanı Sultan Selim’i 16. yüzyılın ana aktörlerinden olan ve eylemleriyle 'dünyayı değiştiren' Kolomb, Martin Luther ve Niccolò Machiavelli ile karşılaştırıyor."
“We cannot read our fellow historians’ minds, let alone the mind of an early sixteenth century ruler. Why a historian in a respectable university has been possessed to concoct this tissue of falsehoods, half-truths and absurd speculations remains a mystery to us. Why a paper like the Washington Post would publish it, and then block responses to it, is also a question that would bear examination.”
Kız Kardeşim, Seri Katil, kız kardeşler arası rekabet ve sadakatin, kadına biçilmiş rollerin kara komedisi. Bir kadın bedeni incelemesi, güzel ve çirkinin hikâyesi
Onca Türk edebiyatı metni varken neden Bartleby’yi seçtiğimi sorabilirsiniz. Bartleby gibi “Görmüyor musunuz?” diye yanıt vermeyeyim. Açıklamaya çalışayım...
Rus yazar Sergey Dovlatov'un yaşamının sadece altı gününün anlatıldığı Dovlatov, anti-komünizm veya anti-Sovyet propagandası yapmadan, olan biteni olduğu gibi anlatmasıyla ön plana çıkıyor...
Hangi hikâyelerin aile içinde anlatılmadığı, geçmişteki hangi başarıların zafer ilan edildiği, karanlıklardan aydınlığa nasıl çıkıldığı ya da çıkılamadığı, e-devletteki soy kütüğümüzde değil, ruhsal soy kütüğümüzde yer alıyor
Sürgün bir “kış ruhu”dur. Faşizmden kaçıp Belçika’nın küçük sahil kenti Oostende’de yolları kesişenler arasında özellikle iki isim öne çıkar: Stefan Zweig ve Joseph Roth
Joseph Roth, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla beraber kendini vatansız ilan eder. Hep göçebe kalan Roth, sürgünde unutulmaya yüz tutmuş ve sılaya dönüşü uzun zaman almış yazarlardandır
Joseph Roth, titizlikle imal ettiği bir üst kimlikle sürgün edebiyatının siyasî ve coğrafî çerçevesinin ötesine geçerek “sürgün” kavramının hakikatini zamansal bir nostalji eksenine yerleştirir
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.